24 Ekim 2009 Cumartesi

Daum'un Harcanan Gençleri


Geçen günlerde blogun birinde çok güzel bir yazı okudum.Mehmet Demirkol'un yazısından yola çıkarak çok güzel bir cevap vermiş:


“Daum, Arda’yı oynatmazdı
Türkiye’de şampiyonluk istiyorsanız Daum bir numaralı tercihtir. Ama Avrupa’da başarı ve yerli oyuncuların iyi kullanımı gibi bir amacınız varsa, hayır.

İmzaladığı gün de fikrim aynı olduğundan bu konuda içim rahat! Fenerbahçe, Daum’u getirerek hedef küçülttü.

Daum kestirme yolları çok iyi bilir. Ülkeyi bizi iyi tanır. Ve amacı sadece ne olursa olsun yerel başarıdır. Bu yüzden Özgür Çek gibi geleceğin milli oyuncusunun gönderilmesi onun için önemli olmaz. Yerine gelen Özer de önemli değildir. Çünkü sıkışmadıkça onu kullanmaz, gelişmesi için uğraşmaz.

Misal Polat, Yıldırım’ın teklifini kabul edip Arda’yı, Fenerbahçe’ye verse, kendi isteğiyle onu oynatmaz. Tıpkı Topuz olayında olduğu gibi ancak baskıyla ondan biraz yaralanır.

Tersine çevir. Antrenmanların yıldızı Özer-Rijkaard buluşması olsa ne olurdu diye de düşünmeden edemiyor insan…”

Bu satırlar Mehmet Demirkol’un 29 Eylül 2009 tarihli Milliyet gazetesindeki yazısından. Birçok kişi de böyle düşünüyor muhtemelen. Aslında birçok kişi bunlar böyle yazdıkları ve istedikleri için bildikleri gerçekleri bile gözardı edip kendilerine gösterilen sahtenin sahteliğine inanıyor ve onların istediği yönde düşünüyor.

Christoph Daum üzerinden birçok yaygara kopartıldı, kopartılacaktır da…
Şimdilerde moda olan ise gençleri oynatmadığı safsatası.

Christoph Daum, tüm teknik direktörlük hayatı boyunca futbol dünyasına sayısız genç oyuncu bularak, yetiştirerek, geliştirerek kazandırmış, yıldızlar keşfetmiş ve önlerini açmış bir teknik direktördür. Christoph Daum’a yapılacak en mantıksız saldırılardan biri gençlere değer vermediğidir. Çalıştırdığı takımların yaş ortalamasına bakarsanız, genellikle 25 yaş ortalaması etrafında gezdiğini görmeniz bile yeterli olacaktır ki, elbette bunun yetmeyeceği gözlere girsin diye biz birkaç örnekle durumu ortaya koyalım.

Halep oradaysa arşın burada durumları yani.

Boşa sallamak kolay. Türkiye’deki kariyerini herkes biliyor, biraz da dışarıda yaptıklarına bakalım, kimler gelmiş kimler geçmiş dünya futboluna Daum’un ellerinden. Verelim detayları:

Christoph Daum 1986 yılında 1 FC Koln’un teknik direktörlük koltuğuna oturur.

İlk işi 19 yaşındaki Thomas Haessler‘dir. Aslında Haessler 1984′te Koln kadrosuna katılmıştır. 1981 yılında Koln’un altyapısında göreve başlayan Daum’un da takibiyle Haessler 1983 yılında henüz 17 yaşındayken Koln kadrosuna kazandırılır. 1985′te önce yardımcı hoca, bir sezon sonra da 1FC Koln teknik direktörü olan Daum ile birlikte çok önemli 4 yıl geçirir. Daum Koln formasını ona 19 yaşındayken 4 sezon boyunca sırtından çıkarmamak üzere vermiştir. Alman futbolunun 90′lardaki en önemli orta saha yıldızlarından olan Thomas Haessler Daum’un elinde gelişmeye başlar. Daum’un teknik direktörlüğü öncesindeki iki sezon toplamda 27 maça çıkarken, Christoph Daum’la 4 sezonda 122 maça çıkmış ve Daum’un vazgeçilmezi olmuştur. Christoph Daum 1990 yılında kulüpten ayrılır. Aynı sezon artık 24 yaşında olan Thomas Haessler ilk büyük transferini gerçekleştirir ve İtalya’nin dev kulüplerinden Juventus’a tam 15 milyon Mark karşılığında transfer olur. Kariyeri boyunca 101 kez Almanya milli takımı formasını sırtına geçiren Thomas Haessler 1990 Dünya Şampiyonluğu ve 1996 Avrupa Şampiyonluğu apoletlerini gururla taşımaktadır. 1989 ve 92 yıllarında yılın Alman futbolcusu ödüllerini alır. 1992 yılında Danimarka’ya kaybedilen Avrupa Şampiyonası’nın yıldızı olarak akıllarda kalır. Karl-Heinz Rummenigge ve Littbarski gibi yıldızlardan sonra teknik, yaratıcı, oyun kurucu, mükemmel frikik atan Alman yıldız oyuncu boşluğunu dolduran Haessler, Alman futbolunun en az 10 yılına damgasını vurmuştur.

Christoph Daum, 1987-88 sezonu başında Almanya’nın gelmiş geçmiş en büyük kalecilerinden biri olan 33 yaşındanki Toni Schumacher’le yolları ayırır ve Schumacher Schalke 04′e gönderilir (bildiğimiz gibi Schumacher bir sonraki sezon da Fenerbahçe’ye gelir). Ve genç oyuncu düşmanı Daum, FC Koln kalesini altyapıda da öğrencisi olan Almanya’nin gelecekteki çok önemli kalecilerinden olacak olan Bodo Illgner’e henüz 19 yaşındayken teslim eder. 54 kez Alman Milli takımı forması giyen Bodo Illgner 1989-90-91-92 yıllarında üst üste 4 yıl Almanya’da yılın kalecisi seçilir. Ayrıca 1991 yılında Avrupa’da yılın kalecisi ödülü kendisine verilir.



1986-87 sezonunda Waldhof Mannheim takımında oynayan 21 yaşında kara kuru bir defans oyuncusu vardır. 1987 sezonu başında Christoph Daum kendisini FC Koln’e alir. 1989 yılına kadar Koln’de kalir, gelişir ve 1989 yılında önce Bayern Munih’e, ardından 1991 yılında Juventus’a transfer olur. Kariyeri boyunca 105 kez Alman Milli takım forması giymiş ve Almanya’nın gelmiş geçmiş en önemli defans oyuncularından biri olan bu genç çocuğun adı Jürgen Kohler’dir. Kariyerindeki başarılar saymakla bitmez. En dikkat çekicileri 1990 Dünya Kupası şampiyonluğu, 1996 Avrupa şampiyonlugu, 1 adet Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 1 adet Kıtalararası kupa şampiyonluğu, 1 Serie A şampiyonluğu, 1 İtalya kupası, 3 Bundesliga şampiyonluğu (1 x B.Munih, 2 x B.Dortmund), böyle uzar gider bu…

1990 yılında VfB Stuttgart’ta teknik direktörlük görevine getirilen Daum, burada da icraatlarına devam eder. Gelir gelmez yaptığı ilk transfer Dynamo Dresden’de oynayan, Doğu Alman liginde dikkatleri üzerine çekmeye başlamış olan kızıl, genç bir oyundur. Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesiyle transfer problemi de ortadan kalkınca Daum tarafından VfB Stuttgart’a 23 yaşında transfer edilen bu oyuncunun da adı Matthias Sammer’dir. Almanya’nın ve Avrupa’nın en önemli oyuncularından olan Sammer, Daum ve Stuttgart’la şampiyonluk yaşar, 1992 yılında da İtalya’nin bir başka devi Inter’e transfer olur. 23′u Doğu Almanya olmak üzere toplam 74 kez milli takım forması giyen oyuncu 1995 ve 1996 da Almanya’da yılın futbolcusu, 1996′da ayrıca Avrupa’da yılın futbolcusu ödüllerine layık görülür. Kariyerindeki başarılar aynı Kohler’deki gibi saymakla bitmez. 1 Avrupa Şampiyonluğu, 1 Avrupa Şampiyonlar ligi, 1 Kıtalararası kupa şampiyonluğu, 3 Bundesliga, 1 Almanya kupası, 3 adet Almanya Süper Kupası …

Gelelim Christoph Daum’un Bayer Leverkusen yıllarına.

Daum 1996 yilinda göreve başlarken, artık emekliliği gelmiş olan 35 yaşındaki Bernd Schuster’i takımdan gönderir, Rudi Voller’de aynı yıl futbolu bırakır. Ağırlık Ramelow gibi genç oyunculara verilecektir. Daum’dan 1 sezon önce 2. ligdeki Hertha Berlin’den transfer edilen Carsten Ramelow henüz 21 yaşındadır, Daum’la büyük bir çıkış ve gelişim yakalar, takımın değişmezi olur. 46 defa Alman milli takımı forması giyer. 1995 ve 2008 yılları arasındaki Bayer Leverkusen kariyerinde 333 Bundesliga maçına çıkar.

Daum’un Leverkusen’de başlarken bulup getirdiği bir oyuncu olan Jens Nowotny‘de tıpkı Ramelow gibi 2.Lig’deki bir başka ekip olan Karlsruhe’den gelmiştir. Daha Bundesliga’daki ilk sezonunda Daum’la 32 maça çıkmıştır, yaşı 22′dir. Oynadığı dönem içinde çok önemli bir defans oyuncusu haline gelen Nowotny, 1996 ve 2006 yılları arasında Bayer Leverkusen’le 231 Bundesliga maçına çıkar aynı Ramelow gibi Alman milli takımının değişmezi olur ve toplam 48 defa bu formayı giyer.

Avrupa futboluna bir başka Christoph Daum hediyesi de Kovac kardeşlerdir. Her ikisi de 2. Lig’den transfer edilen kardeşlerden Robert olanı 22 yaşında FC Nürnberg’den, Niko olanı da 24 yaşında Hertha Berlin’den 1. Bundesliga’nın yolunu tutup B.Leverkusen’de Daum’un emri altına girmişlerdir. Sonraki gelişim ve ilerleme süreçleri, yaptıkları transferler malum. Bayern Münih ile her iki oyuncu da Bundesliga ve Almanya Kupası şampiyonlukları yaşamışlardır.

1996 yılında, Christoph Daum’un Brezilya’dan genç, çok yetenekli, nokta oyuncu bulma becerisi ve elbette bunları yetiştirme, Avrupa futboluna adapte edebilme kabiliyeti kendisini göstermeye başlayacaktır. Bu akımın ilk oyuncusu Ze Elias’tır. 1996 yılında Christoph Daum tarafından B.Leverkusen’e transfer edilen Ze Elias 20 yaşındadır ve bir sezon sonrasında İtalyan devi Inter’e gider.

Bayer Leverkusen’deki 2. sezonunda Daum, Brezilya’dan başka bir oyuncu getirir. Dünya futbolunda ön libero adıyla anılan mevkiye en az 10 yıl damga vuracak bu 21 yaşındaki çocuğun adı Emerson’dur. Daum onu Gremio’dan alır Leverkusen’de dev bir orta saha savaşçisisna dönüştürür, dünya futboluna sunduğu başka bir yıldız olur Emerson. 2000 yılında Daum’un ayrılışı sonrası Roma’ya transfer olur ve muhteşem kariyerine İtalya’da devam eder.



Aynı yıl B.Leverkusen kadrosuna katılan genç Hırvat, Boris Zivkovic’de henüz 22 yaşındadır ve 2003 yılına kadar Bayer Leverkusen formasını başarıyla 150 kez giymiştir.

Bir sonraki sezon olan 1998-99 sezonunda Christoph Daum, Flamengo’dan Ze Roberto‘yu alır. Ze Roberto daha önce büyük bir transfer yapıp Real Madrid’e transfer olmuş fakat uyum sağlayamamış ve Flamengo’ya gönderilmiştir. Daum kendisini takip etmektedir ve Leverkusen’le ikinci Avrupa macerasına ikna eder. Ze Roberto’nun futbolu Christoph Daum’un yönetimi altında büyük bir gelişim gösterir, Alman ve Avrupa futboluna adapte edilir, stili değişmeye başlar ve kulübün en önemli oyuncularından biri haline gelir. Bayer Leverkusen’e geldiğinde 24 yaşındadır ve 2002 yılında 9.5 milyon Avro’ya Bayern Münih’e transfer olur.

1999-2000 sezonuna birçok transferle girer Bayer Leverkusen. Inter Bratislava’dan 22 yaşındaki Vratislav Gresko alınır, bir sezon sonra İtalya’ya Inter’e uçar. NK Osijeck’ten 19 yaşındaki Hırvat Jurica Vranjes alınır, başarılı 3 sezondan sonra Stuttgart’a geçer Vranjes, şu an hala Werder Bremen forması giymekte. Bir 2. Lig oyuncusu olan Thomas Brdaric ise 24 yaşında Fortuna Koln’den aynı sezon transfer edilmiştir. Gösterdiği gelişim ile Bundesliga’da orta seviyenin biraz üzeri bir oyuncu olmayı başarmış ve 1999-2008 arası Bundesliga’da 184 maça çıkmıştır. Aynı dönem içinde 8 defa Alman Milli Takımına çağırılıp 1 de gol atmıştır milli formayla.

Eintracht Frankfurt’tan gelen Bernd Schneider 25 yaşındadır. Fakat önemli olan Bayer Leverkusen’de gösterdiği gelişimdir. Daha önce yerel Carl-Zeiss Jena takımında yıllarını geçiren Schneider 1 yıl Eintracht Frankfurt’ta oynadıktan sonra Christoph Daum tarafından Bayer Leverkusen’e kazandırılmıştır. 1999-2009 arasında 263 defa Bayer Leverkusen forması giyen ve takım kaptanlığı yapan Schneider, 81 defa da Almanya Milli Takımı formasını başarıyla giymiştir.

Aynı yıl bir diğer transfer de 22 yaşındaki Michael Ballack‘tır. Daum bu gelecek gördüğü başarılı genci transfer etmek için herşeyi yapar. 21 yaşında Kaiserslautern’de belli bir seviyeye gelen ve ismi duyulmaya başlanan Ballack, Daum’un Leverkusen’inde bir canavara dönüşür. Daum genç Ballack’a formayı verir ve Ballack 3 sezonda Bundesliga’da 27 Avrupa’da 9 gol atarak Almanya’nin son dönemdeki en büyük orta saha oyuncularından biri olduğunu, daha da olacağını herkese gösterir. Hala kariyerine Chelsea’de devam etmekte olan Ballack’ın başarılarını yazmaya gerek duymuyorum elbette. Kendisi de dünya futboluna bir Christoph Daum hediyesidir.

2000 yılının kışında Daum Leverkusen’den herkesin bildiği malum sebepten dolayı ayrılmak zorunda kalır. Milli takıma kazandırdığı onca oyuncudan sonra kendisi Alman Milli Takımı başına geçecekken başına gelen olay sonrası Bayer Leverkusen ve Almanya’dan uzaklaşmak zorunda kalmıştır, fakat giderayak hem Leverkusen’e hem de dünya futboluna bir kıyak daha yapar Internacional forması giyen 22 yaşındaki Brezilya’li Lucio‘yu Bayer Leverkusen’e kazandırır. Lucio gelmiş geçmiş en iyi Brezilya’lı defans oyuncularından biri olup, çok başarılı 3 sezon sonunda Bayern Münih’e transfer olur. Şu an Inter forması giymekte olan Lucio, 2002′de Dünya Kupası’nı kazanan Brezilya milli takımının en önemli oyuncularından biriyken (maçların tamamında 630 dakika forma giymiştir) halen milli takımının kaptanlığını yapmaktadır. Aynı dönemde bir diğer transfer de 23 yaşındaki Arjantin’li sol kanat oyuncusu Diego Placente‘dir. Daum, belki bu son iki oyuncuyu kullanamamıştır fakat Bayer Leverkusen’e aldıran kendisidir.

Durum bu. Christoph Daum’un tedrisatından geçenlerden küçük bir kesit.

Daum gençlere değer vermez, gençleri oynatmaz, gençleri harcar, kullanmayı bilmez, gelişimlerine önem vermez, önem vermeyi bırakın gençlerin kendilerini geliştirmesine izin vermez gibi bir sürü safsata. Ve bunun peşinden gidenler.

Christoph Daum, dünyada oyuncu potansiyelini doğru analiz edebilen, oyuncu gelişimine çok katkıda bulunan, çok önem veren, genç oyunculara değer veren ve elindekinin kıymetini iyi bilen sayılı teknik adamdan biridir.
Bugüne kadar sayısız oyuncunun gelişimine katkıda bulunmuş, birçoğunu dünya piyasasına sunmuş, yine birçoğuna farklı görevlerle farklı yetenekler kazandırmış bu teknik adamı, “Daum Özer’i oynatmaz, gelişmesi için uğraşmaz, geleceğin milli oyuncusu Özgür Çek’de onun için önemli değildir, Mehmet Topuz’u ancak baskıyla oynatır, Arda’yı bile verseniz oynatmaz” diyebilmek için ya derinliksiz/vizyonsuz son derece sığ ve basit bir görüşe ya da insanları kandırma amacı taşıyarak rüzgarın estiği yöne göre yorum yapmayı benimsemiş olmanız gerekmektedir. Yoksa aynı yorumu kıraathanelerdeki yüzlerce Mehmet emmi de yapar nedir yani?.

Gerçekten doğru söze ne denirki.Maalesef bu ülkede spor yazarları araştırmadan soruşturmadan kendi kafalarına göre bazı insanları itham ediyorlar.Yazıyı yazan kardeşiminde dediği gibi senin kahvedeki Mehmet Emmiden ne farkı kalır.Gelde anlat ... Neyse yazıyı yazan kardeşimin eline sağlık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder